Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2019/1967 E. 2019/4302 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1967
KARAR NO : 2019/4302
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACI-DAVALI :…
DAVALI-DAVACI :…
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma – Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından katılma yoluyla kusur belirlemesi, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı, tazminatlar ve tedbir ile yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.02.2019 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı … vekili Av. … ve karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle tüm dosya kapsamından davacı-karşı davalı erkeğin eşini tehdit ettiği, istemediğini, tiksindiğini söylediği, hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davacı kadının da eşinin ailesini istemediği gibi davacı-karşı davalı erkeğin de kendi ailesiyle görüşmesine karşı çıktığı, erkeğin anne ve babası hakkında başkaları yanında büyücü diye bahsettiği, eşine hakaret ettiği ve onu aşağılayıcı sözler söylediği anlaşılmakta ise de; mevcut delil durumuna göre gerçekleşen işbu kusurlar nazara alındığında da boşanmaya sebep olan olaylarda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; mahkemenin, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına nazaran fazla kusurlu olduğuna yönelik tespitinde sonuç itibariyle bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmına, davalı-karşı davacı kadının da ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz itirazlarının hasren yapılan incelemesine gelince:
Dairemizin 29.11.2016 tarih ve 2016/14387 esas, 2016/15346 karar sayılı ilamıyla, hem karşılıklı boşanma hem de davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davası yönünden mahkemece verilen 16.06.2015 tarihli kararın “Gerekçesiz” olması sebebiyle bozulmuş, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmuş ne var ki uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmeyerek, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davası yönünden verilen karar yeniden gerekçesiz olarak oluşturulmuştur.

Anayasanın 141/3. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının c. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Mahkeme gerekçeli kararında, davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının neden kısmen kabul kısmen reddedildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu şekilde davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı davası yönünden gerekçesiz karar oluşturulması usule ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, 2. bentte yazılı bozma sebebine göre tarafların ziynet alacağı davasının esasına yönelik itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma ve inceleme kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037.00 TL. vekalet ücretinin Halil İbrahim’den alınıp Nesrin’e ve 2.037.00 TL. vekalet ücretinin de Nesrin’den alınıp Halil İbrahim’e verilmesine, verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2019 (Salı)