Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2019/1942 E. 2019/7660 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1942
KARAR NO : 2019/7660
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava: erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda taraflar eşit kusurlu kabul edilerek, her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı-k.davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı-karşı davalı erkek asıl dava dilekçesinde ve asıl ve karşı davanın dilekçe teatisi aşamalarında verdiği dilekçelerinde boşanma sebebi olarak ileri sürdüğü vakıaları ispata yönelik tanığa dayanmadığı, bu durumda mahkemece dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme duruşmasında verilen sürenin sonuç doğurmayacağı, davacı-karşı davalı erkeğin dayanmadığı tanıklarının beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, mahkemece usulünce dayanılmayan davacı-karşı davalı tanık anlatımlarına dayalı olarak davalı-karşı davacı kadına kusur yüklenilemeyeceği, istinaf kanun yoluna başvurmayarak erkeğin kusurlarının kesinleştiği, böylelikle davacı-k.davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin açtığı boşanma davasının reddine ve kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmiştir. Bu karara karşı taraflar temyiz yoluna başvurmuştur. Davacı-k.davalı erkek süresinde verdiği 28.06.2016 tarihli karşı dava yönünden ikinci cevap dilekçesi içeriğinde “…şahitlerimizden…bu konuda görgüye dayalı bilgi sahibidir…,” ve “…çiroz dediğini duyan şahitlerimiz vardır…” ifadelerini kullanarak tanık deliline dayanmış ve bu tanıklar ilk derece mahkemesince dinlenilmişlerdir. O halde gösterilen tanıklar ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, davacı-karşı davalı erkeğin usulüne uygun tanık deliline dayanmadığından bahisle davasının reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen davacı-davalı kadının davası ve fer’ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.06.2019 (Pzt.)