Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/7879 E. 2019/367 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7879
KARAR NO : 2019/367
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVALILAR :
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı … tarafından tapu iptal ve tescil davası yönünden; davalı … tarafından ise tapu iptal ve tescil davası ile aile konutu şerhi davasına ilişkin vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle mahkemece bozma öncesi 07.05.2015 tarihli ilk hükümde aile konutu şerhi davasının reddine karar verilmiş olduğu, davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu, tapu iptal ve tescil davası yönünden ise görevsizlik kararı verilmiş ve hükmün sadece tapu iptal tescil davası yönünden temyiz edilmiş olduğu görülmüş, taraflarca aile konutu şerhi davasına yönelik hüküm temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, tapu iptal ve tescil davasına yönelik yapılan bozma sonrası kurulan hükümlerde aile konutu şerhi davasına yönelik yeniden hüküm kurulması sonuca etkili bulunmadığı ve bu davaya yönelik olarak son kararda davalı … yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı …’IN aile konutu şerhi davasına ilişkin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, davanın aile konutundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası (TMK m. 194) olduğu, davacı eşin açık rızası alınmadan yapılan satış işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının kabulü ile taşınmazın davalı eş Celadet adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş,aile konutu şerhi davasının taraflar boşanmış olduğundan reddine karar verilmiş, verilen bu karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan
tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ileri sürebilir. Evlilik, boşanmayla sona ermekle, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinin “aile konutuna” sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Dava konusu taşınmazın eski maliki olan davalı eş Celadet ile davacının, karardan önce 21.01.2015 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile boşanmış oldukları anlaşılmaktadır. Evlilik, karar tarihinden önce boşanma ile sona erdiğine göre, dava konusu taşınmaz aile konutu olmaktan artık çıkmış ve tapu iptal ve tescil davası konusuz kalmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/1. maddesi uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder. O halde tapu iptal ve tescil davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve tarafların dava tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.01.2019 (Çrş.)