Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/7788 E. 2019/51 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7788
KARAR NO : 2019/51
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın, 05.12.2008 doğumlu ortak çocuk ….ile davalı baba arasında boşanma davası sonucunda kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, isteği kabul edilmezse kısıtlanmasını dava etmiş, ilk derece mahkemesi 02.05.2018 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk ile baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1. Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 12.00, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile aynı gün saat 12.00 arasında kişisel ilişki tesisine karar vermiştir. Verilen bu karar üzerine davalı baba tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalının istinaf talebi kabul edilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak davacının davasının kısmen kabulü ile davalı baba ile ortak çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiş, bölge adliye mahkemesince verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Toplanan delillerden tarafların 2009 yılında boşandıkları, ortak çocuk ….’in boşanma davası sırasında doğduğu, boşanma davası sonucunda velayetin davacı anneye verildiği, baba ile de kişisel ilişki kurulduğu ancak 2017 yılına kadar davalı baba ile ortak çocuk arasında fiilen bir kişisel ilişki kurulmadığı, davalı babanın ilk olarak 14.10.2017 yılında icra vasıtasıyla ortak çocuk ile kişisel ilişki kurabildiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanunu’nun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Bir çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir. Dinlenen tanık beyanlarına göre davacı annenin ortak çocuk ….’i ancak icra vasıtasıyla davalı babaya gösterdiği, davalı babanın da ekonomik durumu sebebiyle çocuğu her seferinde icra vasıtasıyla alamadığı, davalı baba ile çocuğun görüşememesine davacı annenin sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan sosyal inceleme raporuna göre de davalı babanın çocuğa karşı olumsuz bir davranışının olmadığı belirlendiğine göre ortak çocuk Esma Melek ile davalı baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını gerektirecek bir durum bulunmamaktadır. O halde davanın reddi gerektiği halde davanın kısmen kabulü ile davalı baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 25.09.2018 tarihli 2018/1838 esas, 2018/1181 karar sayılı kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2019 (Pzt.)