Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/7698 E. 2018/15394 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7698
KARAR NO : 2018/15394
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m. 74). Dosya içerisinde bulunan davacı vekili Av. …’e ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Dairemizin 12.09.2018 tarihli iade kararı ile bu eksikliğin ikmali için dosya yerel mahkemeye iade edilmiş ve iade kararı doğrultusunda, Yerel Mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için davalı vekiline ve davalı asıla “vekilinin özel vekaletname sunmadığı, yetkisiz vekilin kararı temyiz ettiği, yapılan işlemleri kabul ettiğini bildirmediği takdirde yetkisiz vekilin temyiz itirazlarının incelenemeyeceği” ihtarını içerecek şekilde kesin süre verilmiştir. Davalı vekili verilen kesin süre içerisinde özel vekaletname sunmadığı gibi davalı asıl da usulune uygun kesin süreye rağmen boşanmaya ilişkin temyiz işlemini kabul ettiğine dair yazılı bildirimde bulunmamıştır. Genel vekaletname ile vekillik görevini yürüten Avukat … tarafından hükmün boşanma ve ferilerine ilişkin kısmına yönelik temyiz talebinin incelenme olanağı bulunmadığından, davalı vekilinin boşanma hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin ziynet alacağı davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Anayasanın 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel Mahkeme kararında, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş ancak gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre ziynet alacağı davasına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, boşanma ve ferilerine ilişkin temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2018 (Salı)