Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/7205 E. 2018/13473 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7205
KARAR NO : 2018/13473
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece bozma öncesi verilen 23.10.2014 tarihli hükümde, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine tedbir nafakası takdirine, kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyalarına yönelik taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ziynet alacağı talebinin reddi yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 15.09.2015 tarihli ilamı ile kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı yönünden bozulmuş, boşanma hükmü ise temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kesinleşen boşanma yönünden yeniden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
4-Davacı kadın, ziynetlerinin aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiş, mahkemece de “Aynen iadeye, olmadığı takdirde bedele” hükmedilmiştir. Ziynet eşyalarının gram ve nitelikleri tek tek belirtilmiş ise de bedele hükmedilirken her birinin değeri tek tek gösterilmeyip, tamamının toplam bedeli hükme yazılmıştır. Aynen iadesi mümkün olmayanların bedelinin ödenmesi yönüne gidileceğinden, hüküm altına alınan ziynetlerin her birinin değerinin hüküm yerinde ayrı ayrı gösterilmesi, hükmün infazı bakımından gerekli ve zorunludur. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.11.2018 (Pzt.)