Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/7114 E. 2018/13831 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7114
KARAR NO : 2018/13831
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Çocuğun Mutat Meskene İadesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adilye mahkemesi ikinci hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı babanın merkezi makama başvurusunda, davalı anne ile …’da boşandıklarını, çocuğun anne ve babanın ortak velayetinde bırakıldığını, annenin tatil amacıyla çocuğu Türkiye’ye getirip alıkoyarak mutad meskeni olan … ülkesine geri getirmediğini iddia ederek çocuğun mutad meskenine iadesini talebi üzerine; davaname ile çocuğun mutad meskeni olan … Ülkesine iadesi talebiyle dava açıldığı, … 1. Aile Mahkemesi tarafından davalı annenin ortak çocuğu haksız alıkoymasının bulunmadığından bahisle iade talebinin reddine karar verildiği, davacı baba tarafından ve davayı açan … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından çocuğun mutad meskene iadesine karar verildiği görülmüş, davalı anne tarafından bu karara karşı temyiz itirazında bulunulmuştur.
Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme 01.08.2000 tarihinde Türkiye yönünden yürürlüğe girmiştir. … bu sözleşmeye taraf bulunmaktadır. Sözleşmenin 1/a maddesine göre, işbu sözleşmenin amacı taraf devletlere gayri kanuni yollardan götürülen veya alıkonan çocukların derhal geri dönmelerini sağlamaktır. Sözleşmenin uygulanmasında, bir çocuğun yerinin değiştirilmesinin veya alıkonulmasının haksız olarak nitelendirilebilmesi için ihlal edilmiş bulunan velayet hakkının, yer değiştirme veya alıkoyma vakıasının gerçekleştiği sırada fiilen kullanılması veya bu vakıa gerçekleşmemiş olsaydı kullanılacak olması gerekmektedir (madde 3/b). Toplanan delillerden tarafların Türk vatandaşı oldukları, anne ve babanın 15.06.2009 tarihinde yabancı mahkemede boşandıkları, ve yine yabancı mahkeme tarafından ortak çocuğun tarafların ortak velayetine bırakılarak yerleşim yeri belirleme yetkisinin ise tek başına anneye verildiği görülmüştür. … Aile Mahkemesi tarafından boşanma hükmünün tanıma ve tenfizine karar verilmiştir. Davalı anne ve ortak çocuğun Eylül/2015 tarihinde birlikte yerleşmek maksadı ile Türkiye’ye geldikleri, iade başvrusunda bulunan babanın ise 28.09.2015 tarihinde başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır. Ortak çocuğun mahkemede verdiği beyanında annesi ile Türkiye’de kalmak istediğini, annesinin …’ya gitmesi halinde oraya da gidebileceğini, Türkiye’ye geldiğinden beri babası ile sürekli görüştüğünü, babasının Türkiye’ye geldiği gibi kendisinin de …’ya giderek babası ile görüştüğünü beyan ettiği görülmüştür. 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Kanunun 3. maddesi gözönüne alındığında iade başvurusundan önce yabancı mahkeme tarafından çocuğun tarafların ortak velayetine bırakıldığı ve yerleşim yeri belirleme
yetkisinin tek başına anneye verildiğine ve ayrıca annenin baba ile çocuğun kişisel ilişkisine engel olduğuna dair bir iddia ve delil bulunmadığına göre; çocuğun kaçırılması ve haksız olarak alıkonulmasından söz edilemez. Öyleyse iade isteğinin reddi gerektiği halde … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından çocuğun … Ülkesine iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 16.07.2018 tarihli kararının BOZULMASINA, dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2018 (Prş.)