YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6405
KARAR NO : 2019/25
KARAR TARİHİ : 14.01.2019
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tazminat
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, vekalet ücreti ve yargılama masrafı yönünden, davalı kadın tarafından tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece verilen önceki hükümde davalı kadın lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, hükmün davalı kadın tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine, hüküm davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olması nedeniyle bozulmuştur. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise aylık 400,00 TL üzerinde hesaplanan ve iki yıl üzerinden değerlendirilerek toplamda 9.600,00 TL yoksulluk nafakasının toptan biçimde davalı kadına ödenmesine hükmedilmiştir. İlk hükümde kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası davacı erkek tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden davalı kadın yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılamada bozma ilamına uyulmasına rağmen davalı kadın lehine sınırlandırma yapılarak yoksulluk nafakasının iki yıllık hesaplanarak toptan şekilde ödenmesine karar verilmesi temyiz eden davalı kadın aleyhine olduğundan doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
4-Mahkemece kurulan ilk hüküm davalı kadının temyizi üzerine kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır. Mahkemece bu yön gözetilmeden kesinleşen vekalet ücreti hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
5-Mahkemece davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen ikinci kararda bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yargılama gideri yönünden davacı erkek aleyhine hüküm kurulması ve davalı kadın tarafından yapılan yargılama masrafının davacı erkek üzerinde bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2019 (Pzt.)