Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/631 E. 2018/12867 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/631
KARAR NO : 2018/12867
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın yararına verilen nafakalar, tazminatlar ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı-davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayalı olarak, davacı-davalı kadın tarafından ise Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. Mahkemece, ilk hükümde davacı-davalı kadının davasının reddi, davalı-davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine karar verilmiştir. Hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/2143 esas, 2016/13329 karar sayılı bozma ilamı ile “…Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin bir başka kadınla birlikte yaşadığı gerçekleşmiştir. Bu durumda davalı-davacı erkeğin zinası ispatlanmıştır. O halde davacı-davalı kadının zinaya dayalı (TMK m. 161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği” gerekçesi ile hüküm bozulmuş, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma sonrasında bozmaya uyulduğu halde erkek tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesi gereğince açılan dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kadının davasının kabulü ile kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, ancak yeniden hüküm kurulması zorunlu olan davalı-davacı erkeğin boşanma davası ve fer’ilerine yönelik hüküm kurulmamıştır. Bozma nedeniyle hükmün kesinleşen hiçbir yönü bulunmamaktadır.
Mahkemece verilen karar tümüyle bozularak ortadan kaldırılmıştır. Davalı-davacı erkeğin boşanma davası kesinleşmemiştir. Davalı-davacı erkeğin açmış olduğu boşanma davasına yönelik olarak olumlu ya da olumsuz olarak bir karar verilmemesi doğru olmamış ise de, ne var ki davacı-davalı kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle boşanma hükmü kesinleştiğinden erkeğin davasının konusuz hale geldiği de görülmektedir. Bu durumda, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde de hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m.331/1). Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3 bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.11.2018(Pzt.)