Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/4181 E. 2018/14391 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4181
KARAR NO : 2018/14391
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-davalı kadın tarafından 26.02.2013 tarihinde Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası açılmıştır. Kadın tarafından açılan davaya karşı, davalı-davacı erkek tarafından 26.03.2013 tarihinde yine Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası açılmış, dosyaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda mahkemece “kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir. Yerel Mahkemece verilen 24.02.2015 tarihli bu hüküm davalı davacı erkeğin her iki dava yönünden temyizi üzerine; Yargıtayca “Toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin mahkemece de sabit kabul edilen kusurlu davranışlarına karşılık davacı-davalı kadının da eşini aşağılar tarzda sözler söylediği, annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davalı-davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir. Temyiz olunan kararın bu sebeple bozulmasına, bozma sebebine göre, diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir” şeklinde bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, son kararla “asıl dava ve birleşen davada boşanma talepleri yönünden verilen kararlar ile asıl davada tazminat ve nafaka yönünden verilen kararlar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulü sebebiyle birleşen davacı erkek lehine yargılama giderleri ile vekâlet ücretine” dair karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen bozma kararında ortada hukuki varlık kazanmış bir kararın mevcut olmadığı, yeniden yargılama yapılarak hüküm verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş, temyiz ve bozma smırlandırılmamıştır. Kanunun sarih maddesine aykırılığa dayanan (HUMK m. 439/2) bu nitelikte bir bozma ile hüküm tamamen ortadan kalkmıştır. Öyleyse; bozmadan sonra her iki davada boşanma ve ferileri konusunda yeniden hüküm tesis edilmelidir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre boşanma davaları ile fer’ileri hakkında sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2018 (Çrş.)