Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/3689 E. 2018/13824 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3689
KARAR NO : 2018/13824
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı, tazminatların miktarı ile erkeğin karşı davası olmadığı halde erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davalı erkek cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ve karşı boşanma talebinde bulunmamıştır. Davalı erkeğin karşılık davası bulunmamaktadır. Sonradan harcın ikmal edilmesi de cevap dilekçesini karşılık dava haline getirmez. Boşanmanın fer’isi niteliğindeki talepler ayrıca harca tabi değildir. Davalı erkeğin karşı davası olmadığı halde mahkemece davalının taleplerinin kısmen kabulü tarafların boşanmalarına şeklinde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, kadının boşanma davasının kabul edilmiş olması ve kadının feri taleplerinin kısmen reddi nedeniyle de erkeğe vekalet ücretine hükmedilemeyeceği ve erkeğin karşı davası da olmadığı dikkate alınmayarak davalı erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir..
3- Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı erkek yasal süresinde sunduğu cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmamıştır. Davacı kadın tarafından cevaba cevap verilmemiş, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmıştır. Davalı erkek dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasından sonra 20.01.2014 tarihli ara dilekçe ile tazminat taleplerinde bulunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141. maddesi “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır” hükümlerini düzenlemiştir. Açıklanan sebeplerle davalı erkeğin, cevap süresinden sonra verdiği dilekçesinde yer alan tazminat talepleri hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebepte ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2018 (Per.)