Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/3122 E. 2018/15467 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3122
KARAR NO : 2018/15467
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakası-Ziynet ve Çeyiz Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından çeyiz ve ziynet alacağı davasının kabulü, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı kadın, dava dilekçesinde çeyiz eşyalarının aynen veya bedelini talep etmiştir. Mahkemece verilen ilk hükümde kabulüne karar verilen çeyiz eşyalarının hangi eşyalar olduğu ve bedellerinin ne olduğu belirtilmediğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş ,mahkemce bozma ilamına uyulmasına rağmen, kabul edilen eşyaların değerleri hükümde ayrı ayrı gösterilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Kanunun 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
2-Davacı kadın, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen veya bedelini talep etmiştir. Mahkemece verilen ilk hükümde kabulüne karar verilen ziynet eşyalarının hangi eşyalar olduğu ve bedellerinin ne olduğu belirtilmediğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiş ,mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, tefhim edilen kısa kararda ve hükümde 16.122,00 TL. ziynet bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmuş, ancak hüküm altına alınan bu bedele nasıl ulaşıldığı, kabulüne karar verilen ziynet eşyalarının ayar ve gramlarının ne olduğu Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde açıklanmamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Kanunun 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
3-Mahkemece verilen ilk hükümde kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere toptan 5.000,00 TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, bu hüküm erkek tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise; kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere toptan 8.000,00 TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. İlk hükümde kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden davalı erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalı erkek aleyhine 8.000,00 TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin çeyiz ve ziynetlerin esasına yönünden ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2018 (Salı)