Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2018/2448 E. 2019/2632 K. 13.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2448
KARAR NO : 2019/2632
KARAR TARİHİ : 13.03.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACI-DAVALI : …
DAVALI-DAVACI : …
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
KARAR DÜZELTME İSTEYEN :…

Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 23.01.2018 gün ve 2016/19758 – 2018/1002 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Mahkemece, dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek tarafların boşanma davalarının kabulüne ve ferilerine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, maddi tazminat, yoksulluk nafakası, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat talebinin miktarı yönünden hüküm temyiz edilmiştir. Dairemizin 23.01.2018 tarih 2016/19758 esas, 2018/1002 karar sayılı ilamı ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının reddi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Anayasanın 141/3. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Kararda davalı-karşı davacı kadının TMK 166/1.
maddesine dayalı boşanma davasının kabulüne dayanak sabit görülen vakılar ve kusura ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Hüküm bu haliyle Yargıtay denetimine elverişli değildir. Bu nedenle yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı kadının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440-442. maddeleri gereğince kabulü ile, Dairemizin 23.01.2018 tarih 2016/19758 esas, 2018/1002 karar sayılı ilamının yoksulluk nafakasının reddine ilişkin bozma ilamı ile maddi tazminatın miktarına ve manevi tazminatın reddine ilişkin onama ilamının kaldırılmasına hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalı-karşı davacı kadının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 23.01.2018 tarih 2016/19758 esas, 2018/1002 karar sayılı yoksulluk nafakasının reddine ilişkin bozma ilamı ile maddi tazminatın miktarına ve manevi tazminatın reddine ilişkin onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2019 (Çar.)