Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2017/3905 E. 2018/13117 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3905
KARAR NO : 2018/13117
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Yargılanmanın Yenilenmesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 20.11.2018 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın, davalı erkeğin … 3.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/216 esas 2009/267 karar sayılı dosyası ile boşanma davası açtığından ve boşanma kararının kesinleştirildiğinden … Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davasının yargılaması sırasında haberdar olduğunu, kendisinin tebligatların yapıldığı … hiç bulunmadığını, tebligatların yapıldığı dönemde …’da olduğunu, kendisi adına tebligatları alan kişileri tanımadığını, gerekçeli kararın tebliği de dahil olmak üzere tebligatların hileli davranışlarda bulunulmak suretiyle usulsüz olarak yapıldığını belirterek yargılamanın yenilenmesini talep etmiş, mahkemece koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin … 3.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/216 esas, 2009/267 karar sayılı dosyası ile 26.11.2018 tarihinde Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesinde düzenlenen terk hukuksal sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasında 02.07.2009 tarihli hükümle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, boşanma dosyasının davalısı kadının davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı, adına tebliğe çıkarılan dava dilekçesinin … adresinde muhatabın çarşıda olduğunu belirten kuzeni … ‘a, aynı adrese tebliğe çıkan gerekçeli kararın ise 21.12.2009 tarihinde muhatabın il dışında olduğunu beyan eden … ‘e yapıldığı, sözkonusu boşanma kararının 11.01.2010 tarihinde kesinleştirme işlemi de yapılarak tarafların boşanmalarına ilişkin hükmün nüfus kayıtlarına işlendiği anlaşılmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğünden istenen kayıtlardan davalı kadının 23.08.2008 tarihinde yurt dışına çıkış yaptığı ve 21.12.2009 tarihine kadar Türkiye’ye bir daha giriş kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir. Kadının, dava dilekçesi ile gerekçeli kararı tebliğ alan kişiler hakkında ceza kovuşturması yapılması amacıyla yaptığı suç duyurusu üzerine açılan kamu davasında … . Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/118 esas sayılı dosyası ile, dava dilekçesini tebliğ alan … isimli bir kişinin bulunmadığı, gerekçeli kararı ise sanık … … tebellüğ ettiği tespit edilmiş, sanığın tebligat kanununa muhalefet etme suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ceza dosyası içeriğinden ve özellikle sanık savunmalarından, gerekçeli kararı tebliğ alan … r’in sigorta şirketi işlettiği, tebligat adresinin de şirket tarafından işyeri olarak kullanıldığı, sanığın tebligat evrakı muhatabını tanımadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında … 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/216 esas, 2009/267 karar sayılı gerekçeli kararının muhatap dosyanın davalısı kadına tebliğinin usule aykırı olduğunun kabulü gerekir. Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir (HMK m. 374/1). Kanun yolu denetimi açık ve henüz kesinleşmemiş olan kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi istenemez. Çünkü, kanun yolu açık ve kesinleşmemiş olan hükümdeki ağır yargılama hatalarının, kanun yolu denetiminde giderilmesi olanağı mevcuttur. Bu bakımdan, yargılamanın iadesi yolu, kesinleşmiş olan hükümlere karşı başvurulan istisnai ve olağanüstü bir yoldur. … 3.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/216 esas, 2009/267 karar sayılı kararının yukarıda açıklandığı üzere davalı kadına usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması ve kadının davadan kararın kesinleşmesinden sonra haberdar olduğunu bildirdiği nazara alındığında söz konusu boşanma kararının kesinleştiğinden söz edilemez. O halde, davacı kadının yargılamanın yenilenmesi talebi içerikli dilekçesi temyiz dilekçesi olarak nitelendirilip, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.11.2018 (Salı)