Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2017/267 E. 2018/12118 K. 30.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/267
KARAR NO : 2018/12118
KARAR TARİHİ : 30.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı- karşı davalı erkek usulüne uygun şekilde tanık deliline dayanmamıştır. Bu sebeple davalı-karşı davacı kadına, tanık beyanlarına dayalı olarak kusur yüklenemez. Davalı-karşı davacı kadının kusurlu bir davranışı ispatlanamamıştır. O halde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karışı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus temyize getirilmediğinden bozma sebebi yapılmamış olup, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;
a) Taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere davacı-karşı davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olup erkeğin bu kusurlu davranışı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu gibi kadın boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4, TBK m.50 ve 51) gözetilmek suretiyle davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
b) Mahkemece gerekçeli kararın gerekçe kısmında “… kusuru daha ağır olmamak kaydıyla boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf yoksulluk nafakası isteyebileceğinden, Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi gereği davalı lehine kararlaştırılan tedbir nafakasının, davalı-karşı davacı yönünden şartları oluştuğundan, yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur” denilmiş; ancak hüküm kısmında “davalı-karşı davacı tarafından talep edilmediğinden kendisi için tedbir ve yoksulluk nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilerek; gerekçeli kararın, gerekçe ile hüküm kısımları arasında tedbir ve yoksulluk nafakaları ile ilgili olarak çelişki yaratılmış olup, hükmün bu sebeple nafakalar yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a ve 2/b bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2018(Salı)