Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2017/1671 E. 2018/12454 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1671
KARAR NO : 2018/12454
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, fer’i talepleri hakkında hüküm kurulmaması, kadın yararına hükmolunan nafakalar ve maddi tazminat yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 06.11.2018 günü temyiz eden davalı-karşı davacı … vekili Av. … …. geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı … ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-… 1. Aile Mahkemesinin 07/11/2016 tarih, 2016/682 esas 2016/967 karar sayılı ilamıyla, “Kadının erkeğe hakaret ettiği ve yeni doğan çocuğu babaya bakamayacağını söyleyerek teslim ettiği, erkeğin de kadına hakaret ettiği, eşine ilgi göstermediği, sevgi ile yaklaşmadığı, ihtiyaçlarını karşılama yönünde gerekli çabayı sarf etmediği ve onu istemediğini söyleyerek müşterek haneden kovduğu’’ böylelikle kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların karşılıklı boşanma davalarını kabul ederek, tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına maddi tazminat (TMK m. 174/1) ile yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmolunmuş, erkeğin maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat talepleri hakkında ise bir hüküm kurulmamış, ilk derece mahkemesinin bu kararı yalnızca davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2. Hukuk Dairesi tarafından 03/01/2017 tarih, 2016/111 esas ve 2016/77 karar sayılı ilamıyla ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesi; “Davacı …’nin müşterek çocuğa bakmadığı, karşı davacı …’nın da eşi olan davacıya hakaret ettiği, onunla ilgilenmediği, çocuğun doğumundan önce davacının ihtiyaçlarını karşılamadığı, hastaneye götürmediği, birlikte olmak için gerekli çabayı göstermediği, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı …’nın ağır kusurlu, davacı …’nin de kusurunun bulunduğu, mahkemenin kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla” denilmek suretiyle, istinaf başvurusu bulunmayan davacı-karşı davalı kadın lehine, davalı-karşı davacı erkek aleyhine olacak şekilde, davacı-karşı davalı kadına kusur olarak yüklenen hakaret vakıası gerekçeden tamamen çıkartılmış ve ortak çocuğa bakamayacağını söyleyerek babaya teslim etmesine ilişkin vakıa da yalnızca davacı-karşı davalı kadının ortak çocuğa bakmadığı şeklinde daraltılarak bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk dairesince işbu hükmün gerekçesi yeniden düzenlenmiştir. Bu bağlamda … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından, ilk derece mahkemesinin kararı sonuç olarak yalnızca erkeğin maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından olumlu ya da olumsuz
hüküm kurulmaması yönünden hatalı olduğu belirtilerek, erkeğin bu fer’i talepleri bakımından ret hükmü kurulmuş, erkeğin diğer istinaf taleplerinin de esastan reddine karar verilmiştir.
Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Bu bağlamda tüm dosya kapsamından; davalı karşı davacı erkeğin kadına hakaret ettiği, hamilelik döneminde hem maddi hem manevi olarak eşiyle ilgilenmediği, davacı karşı davalı kadının da erkeğe hakaret ettiği, yeni doğan anneye muhtaç durumdaki ortak çocuğun zaruri ihtiyaçlarını dahi gidermeksizin annesinin de yönlendirmesiyle istemediğini, bakamayacağını söyleyerek babaya verdiği, çocukla ilgilenmediği, annesinin ortak çocuğa piç diye hitap etmesine sessiz kaldığı, eşini ve ailesini sevmediğini söylediği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararlarının gerekçelerinde, gerçekleştiği tanık anlatımlarıyla sabit olan ve tarafların boşanmalarına sebebiyet veren işbu vakıalara ilişkin her hangi bir açıklama yapılmamış, neden hükme esas alınmadıkları tartışılmamıştır. Her iki karar da bu yönleriyle açıkça hukuka aykırıdır. Gerçekleşen bu durum karşında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkeğe göre daha fazla kusurludur. Hal böyleyken, mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin, kadına oranla ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarakta, davacı-karşı davalı kadın yararına maddi tazminat (TMK 174/1) ile yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesi kanuna ve usule aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat ile ayrıca aynı kanunun 174/2. maddesi de boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür.
Toplanan delillerden; yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmasına sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkeğe nazaran daha fazla kusurludur. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-karşı davacı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat verilmelidir. Bu yönün de dikkate alınmaması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2. Hukuk Dairesi tarafından 03/01/2017 tarih, 2016/111 esas ve 2016/77 karar sayılı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine dair kararının KALD1RILMASINA, …. 1. Aile Mahkemesinin 07/11/2016 tarih, 2016/682 esas, 2016/967 sayılı kararı ile … Bölge Adliye Mahkemesinin 2. Hukuk Dairesi tarafından 03/01/2017 tarih, 2016/111 esas ve 2016/77 sayılı kararının yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1630 TL vekalet ücretinin …’den alınıp …’ya verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine, karardan bir örneğinin de … 1. Aile Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.11.2018 (Salı)