Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2016/9872 E. 2017/4807 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9872
KARAR NO : 2017/4807
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tazminatlar ve nafakaların miktarı, velayet düzenlemesi, ziynet eşyası alacağının reddedilen bölümünü ve davalı erkek adına kayıtlı evin yarısının bedelinin kendisine ödenmesi talebi hakkında karar verilmemesi yönünden, davalı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen boşanma davası ile fer’ileri ve ziynet eşyası alacağının kabul edilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25/04/2017 günü duruşmalı temyiz eden davacı … ve vekilleri gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davalı … geldi. Vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
3-Mahkemece tarafların ortak çocukları 15.10.2000 doğumlu …, 06.10.2001 doğumlu … ve 17.07.2003 doğumlu …r’un velayetleri davalı babaya, 21.03.2008 doğumlu… ve 29.03.2009 doğumlu …’nun velayetleri ise davacı anneye bırakılmıştır. Ortak çocuklar yaşları itibariyle idrak çağındadırlar. Birleşmiş Milletler Çocuk
Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Hakları Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri iç hukuk tarafından yeterli İdrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Bu bakımdan, ortak çocukların mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihlerinin kendilerinden sorulması, çocukların halen nerede ve kiminle yaşadıkları tespit edilerek, gerekirse yeniden psikolog, pedegog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 s. K m.5) sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde büküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma talebi yanında, davalı erkek adına kayıtlı evin 1/2 bedeli olan 75.000,00 TL’ nin de kendisine ödenmesi talebinde bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Davanın açılması sırasında yatırılan başvurma harcı bu isteği de kapsar. O halde davacı kadının bu İstemi hakkında açılmış bir dava bulunmakla birlikte, gösterilen değer üzerinden nispi harç tamamlanmamıştır. Mahkemece, davacı kadına dava dilekçesinde yer alan bu istekle ilgili olarak nispi harcı tamamlanması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) ve harç eksikliği tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi, tamamlanmadığı takdirde Harçlar Kanunu m.30 uyarınca işlem yapılması gerekirken, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 3 nolu bentte gösterilen bozma sebebine göre tarafların iştirak nafakalarına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, hükmün diğer bölümlerinin ise 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2017(Salı)