Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2016/9573 E. 2018/655 K. 16.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9573
KARAR NO : 2018/655
KARAR TARİHİ : 16.01.2018

….
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından reddedilen kendi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-davalı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda; “tarafların yargılama esnasında hatta celse çıkışı …..’de bulunan otelde bir odada buluşup görüştükleri iddia edilmiş olup, davalı birleşen davacının davalısı cinsel ilişkiye girdiklerini, davacı asil ise otelde buluşup boşanma ve velayet hususunda görüştüklerini beyan etmiştir. Mahkememizce otel odasında tarafların buluşma olgusu sabit görülerek tarafların cinsel ilişkiye girdikleri olağan akışa uygun kabul edilerek taraflar arasında af olgusunun meydana geldiği kabul edilmiştir. Af olgusu kabulü dikkate alındığında tarafların evlilik birliğinin temelinden sarılmadığı da açıktır. Bu nedenlerle davaların reddine “şeklindeki gerekçe ile davaların reddine karar verilmiştir. Affın kabul edilebilmesi için affı gösterir fiili bir tutum ve davranışın gerçekleşmiş olması gerekmekte olup ayrıca af olgusunu iddia edenin bunu somut delillerle kanıtlaması gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların biraraya geldiği, beraber kaldıkları yönünde bir delil bulunmadığı gibi tarafların birbirinin aksi yöndeki beyanları da evlilik birliğini devam ettirmek üzere bir araya geldiğini göstermeye yeterli değildir. Bu durumda kusurlu davranışların affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulüne olanak bulunmaktadır. Kaldı ki, davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik eyleminin devam ettiği, ….. isimli kadından 27.02.2016 doğumlu bir çocuğunun olduğu anlaşılmaktadır. Olayların akışı karşısında davacı-davalı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2018(Salı)

….