Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2016/379 E. 2017/5000 K. 02.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/379
KARAR NO : 2017/5000
KARAR TARİHİ : 02.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, davalı kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden, davalı kadın tarafından ise, tazminatların ve nafakaların miktarı, yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı erkek dava dilekçesinde hiçbir delile dayanmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 140/5. maddesine göre ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir. Davacı erkek dava dilekçesinde hiç bir delile dayanmadığına göre mahkemece ön inceleme duruşmasında davacı erkeğe delillerini ve tanıklarını bildirmesi için süre verilemez ve bu aşamada sunulan deliller toplanarak hüküm kurulamaz, Buna göre davacı erkeğin dinlenen tanıklarına ve toplanan delillerine itibar edilemeyeceğinden davacının davasını ispat edemediğinin kabulü gerekir. Bu sebeple davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken; yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının temyiz itirazları yersizdir.
3-Davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece davacı erkek ağır kusurlu kabul edilerek davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.
Davalı kadın, davaya süresinde cevap vermemiş, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat ile 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebini ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra 05.02.2015 tarihinde ileri sürmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilecekleri yahut değiştirebilecekleri, ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen tarafın onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunmanın genişletilemeyeceği gibi değiştirilemeyeceği de hükme bağlanmıştır. O halde, davacı kadının süresinde talep edilmemiş bulunan ve davalı tarafça da açıkça muvafakat edilmeyen Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat ile 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacının boşanma davası kabul edildiği halde, davalı kadın lehine vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise (2.) bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2017(Salı)