Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2016/23146 E. 2018/9246 K. 17.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/23146
KARAR NO : 2018/9246
KARAR TARİHİ : 17.09.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı-karşı davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği ve kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru bulunmamıştır.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya_neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkek ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Kadın boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
4- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 2015 doğumlu Kerem Yiğit’in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
5- Velayeti anneye verilen ortak çocuk … 2015 doğumlu olup temyiz inceleme tarihinde 3 yaşındadır. Çocuğun yaşı gözetildiğinde baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki az ve çocuğun menfaatine aykırıdır. Çocuk ile baba arasında çocuğun yaşı gözetilerek yeniden daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.09.2018 (Pzt.)