Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2016/19359 E. 2016/14556 K. 08.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19359
KARAR NO : 2016/14556
KARAR TARİHİ : 08.11.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma – Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı- davalı erkek tarafından, her iki boşanma davası ile ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise nafaka ve tazminatların miktarı ile ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece; kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, kadının davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde, kararın gerekçesinde; davanın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayanarak açıldığı ve evlilik birliğinin temelden sarsılmasında erkeğin kusurlu olduğu belirtilerek, boşanmalarına karar verilmiştir. Gerçekleşen bu durum, hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye sebebiyet vermiştir ve bu aykırılık tek başına bozma sebebi oluşturur. Bu nedenle boşanma davaları ile ilgili yeniden hüküm kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
2-a- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebinin kısmen reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-b- Davalı-davacı kadın boşanma davası yanında, 87 adet çeyrek altın ve 5 bileziğin aynen, olmadığı taktirde bedelinin iadesi amacıyla ziynet alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece ziynet talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı-davacı kadın tarafından işbu davadan önce 02.11.2011 tarihinde … Aile Mahkemesinin 2011/878 esas, 2011/850 karar sayılı dosyada boşanma ile 87 adet çeyrek altın ve 5 bileziğin aynen, olmadığı taktirde bedelinin iadesi amacıyla ziynet alacağı davası açıldığı, tarafların barışmaları üzerine kadın tarafından 15.11.2011 tarihinde boşanma ve ziynet alacağı davasından feragat edildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragatten dönülemez, yeniden talepte bulunulamaz. O halde davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının tümden reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulu doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2-b- bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre tarafların her iki boşanma davası ve fer’ileri ile erkeğin ziynet alacağı davasında verilmeyen vekalet ücretine yönelik itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz edilen hükmün ziynet alacağı davasının kısmen reddine yönelik bölümünün yukarıda 2-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 1. maddedeki bozma nedine göre oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2016 (Salı)

KARŞI OY YAZISI

Her iki boşanma davasının da , evlilik birliğinin sarsılması (TMK.m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açıldığı, mahkeme kararının gerekçesinde yer verilen açıklamalardan da boşanma hükmünün, TMK.nun 166. maddesinin (3.) fıkrasına değil, aynı maddenin “1.” fıkrasına dayalı olarak verildiği anlaşılmaktadır.
“Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir”[HMK.m.304-(1)].
Somut olayda da boşanma kararına ilişkin hüküm fıkrasında, TMK.nun 166 maddesinin “1.” fıkrası yerine “3.” fıkrasının yazılması, maddi hataya dayalı olup, bu hatanın mahallinde düzeltilmesi her zaman için mümkündür. Dairemizin yerleşik içtihatları da bu yöndedir. (Dairemizin, 28.11.2006 gün ve 2006/9646 E-2006/16472 K, 02.04.2007 gün ve 2006/16599 E-2007/5424 K, 28.05.2008 gün ve 2007/9194 E-2008/7520 K, 15.07.2009 gün ve 2008/11817 E- 2009/14119 K, 09.03.2010 gün ve 2009/2066 E-2010/4408 K, 26.01.2011 gün ve 2010/109 E- 2011/1150 K, 21.02.2012 gün ve 2011/6814 E-2012/3402 K, 02.04.2013 gün ve 2012/22843 E-2013/9054 K, 03.03.2014 gün ve 2013/22077 E-2014/4435 K, 19.10.2015 gün ve 2015/20041 E- 2015/18537 K, 21.03.2016 gün ve 2015/14375 E- 2016/5482 K. sayılı benzer kararları).
Öte yandan, “ Hakim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” [HMK m.30-(1)].
Sayın çoğunluğun bozma ilamının “1.” bendinde yazılı görüşü, Dairemizin yerleşik içtihatları ve [HMK.m.30-(1)]’ de düzenlenen usul ekonomisi ilkesine de uygun değildir.
Bu sebeple, temyiz edilen hükmün boşanma davalarına ilişkin bölümünün, temyiz istemi çerçevesinde, esastan incelenmesi gerektiğini düşünüyor, sayın çoğunluğun bozma ilamının “1.” bendinde yazılı görüşüne katılmıyorum.