YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16854
KARAR NO : 2018/5574
KARAR TARİHİ : 25.04.2018
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen kadının işinden olmasına sebep olma vakıasının dava tarihinden sonra gerçekleştiği, tehdit eylemine ise kadın tarafından süresinden sonra verilen cevaba cevap dilekçesi ile dayanıldığından iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu, bu durumda sözkonusu bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer vakıalara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de davalı-davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK m. 141/1). Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat talepleri yönünden bir beyanda bulunmamış, süresinden sonra verdiği 30.01.2015 tarihli cevaba cevap dilekçesiyle yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talep etmiş, davalı-davacı tarafın ise bu taleplere açık muvafakati olmamıştır. İşbu talepler iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davacı- davalı kadın tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. O halde, davacı-davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2018