Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2016/10869 E. 2016/14653 K. 14.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10869
KARAR NO : 2016/14653
KARAR TARİHİ : 14.11.2016

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından katılma yolu ile erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarları yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve kadın lehine takdir edilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz dilekçesine cevapla katılma suretiyle hükmü temyiz etmiştir (HUMK m. 433/2). Katılma yolu ile temyiz, hükmü süresinde temyiz etmemiş olan tarafa, karşı tarafın temyiz dilekçesine cevapla temyiz itirazlarının sunulabilmesi için düzenlenmiş bir haktır. Ancak, katılma yolu ile temyiz isteği karşı tarafın asıl temyiz isteklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-karşı davalı kadın, erkeğin temyiz dilekçesinde bulunmayan karşı boşanma davası yönünden temyiz isteğinde bulunmuştur. Bu durumda, davacı-karşı davalı kadının katılma yoluyla erkeğin karşı boşanma davasına yönelik temyiz itirazları incelenemeyeceğinden, bu yöne ilişkin katılma yolu ile temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin daha kusurlu olduğu belirtilerek her iki tarafın davasının kabulü suretiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; mahkemece gerekçeli kararda taraflara kusur olarak yüklenen eylemlerin yanında, yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı – karşı davalı kadının eşinin ailesi ile görüşmek
istemediği, eşini ekonomik gücünün üstünde borçlandırdığı, davalı-davacı erkeğin ise aşırı kıskanç olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken mahkemece erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de davalı-karşı davacı erkek de kusurlu olduğuna ve eşit kusur halinde de boşanmaya karar verilebileceğine göre, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü sonucu itibarıyla doğru olduğundan boşanma hükmünün kusuru ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiş. (HUMK m. 438/son), davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b-)Taraflar, boşanmaya sebep olan olaylarda yukarıda açıklanan sebeple eşit kusurlu olduklarına göre, davacı-karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, davacı-karşı davalı kadının erkeğin boşanma davasına ilişkin katılma yolu ile temyiz itirazının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde göserilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Nejla’ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Emrah’a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.11.2016 (Pzt.)