Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2016/10307 E. 2016/14607 K. 09.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10307
KARAR NO : 2016/14607
KARAR TARİHİ : 09.11.2016

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının ihtiyati tedbir talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı … Devleti .. Mahkemesinin 29.06.2011 tarihli 204507/ VD RK 10- 2078 sayılı kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece kesin süre içerisinde yabancı mahkeme ilamının aslı ya da onanmış suretinin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen bu karar yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şerhli onaylı suretinin sunulduğu belirtilerek davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin davalarda, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunludur (5718 s. MÖHUK m. 53/1). Dilekçeye eklenmemişse, dava sırasında bu eksikliğin tamamlanmış olması gerekir. Dosya içerisinde yapılan incelemede ise Deventer Başkonsolosluğu tarafından onaylanan 25.07.2011 tarihli çevirmen onayı belgesinin, hangi yabancı mahkeme kararına ait olduğunun anlaşılmadığı, bu belgede…. asıl metninin ekli olduğu belirtilmiş ise de, bu ilamın dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine dosya içerisinde tanınması ve tenfizi istenen 29.07.2011 tarihli yabancı mahkeme ilamında yer alan apostilin, Türkçe tercümesi evraka ekli olmadığı gibi dosya içerisinde bulunan apostilin türkçe tercümesinin hangi ilama ait olduğu da anlaşılmamaktadır. O halde anlaşılmayan bir husus olması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesinde düzenlenen “Hakimin davayı aydınlatma ödevi” çerçevesinde talebin açıklattırılması gerekir. Mahkemece dosya içerisinde bulunan belgeler hakkında taraflardan bilgi istenilerek ve varsa eksik belge/belgeleri sunması için ilgili tarafa usulünce süre verilip eksikliğin giderilmesi olanağı tanınarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.11.2016(Çrş.)