Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2016/10206 E. 2018/1061 K. 23.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10206
KARAR NO : 2018/1061
KARAR TARİHİ : 23.01.2018


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, kişisel ilişki ve reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velayet ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece eşit kusurlu oldukları kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Taraflar dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında cep telefonu ile güven sarsıcı davranışta bulunulduğu vakıalarına dayanmamışlardır. Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması mümkün değildir (HMK m.25/1). Bu durumda mahkemece, taraflarca usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan vakıalar esas alınarak taraflara kusur yüklenilmesi doğru olmamıştır (HMK m. 137, 140/3, 187). Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-davacı erkeğin aşırı borçlandığı ve bağımsız konut edinmediği anlaşılmakla, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu, davacı-davalı kadının kusursuz olduğu, bu durumda davalı-davacı erkeğin birleşen davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, bu durum temyiz kapsamı dışında bırakılarak kesinleştiğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı-davalı kadın lehine uygun miktarda maddi tazminata karar verilmesi gerekirken, bu talebin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Erol’a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Leyla’ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2018 (Salı)
…..