Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/9705 E. 2015/24129 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9705
KARAR NO : 2015/24129
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

MAHKEMESİ : Bodrum Aile Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2014
NUMARASI : 2014/65-2014/207

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve birleşen nafaka davası yönünden, davalı F. tarafından ise, yardım nafakasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin ve birleşen dosya davalısı F.’ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Birleşen nafaka dosyasında 22.10.2013 tarihli ara karar ile, davalı-davacı erkek lehine 400 TL tedbir nafakasının davacı-davalı kadından, 250 tedbir nafakasının ise davalı (ortak çocuk) Ferah’tan alınarak davalı-davacı erkeğe verilmesine karar verilmiştir. Ara karara atfen verilen hükümde ise “Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/356 esas sayılı dava dosyası ile mahkememizde birleşen dava yönünden yapılan yargılama sonucunda, davacı H.. B.. hakkında Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/356 esas sayılı dosyası ile 22.12.2013 tarihli ara kararı gereği bağlanan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra Türk Medeni Kanununun 364. maddesi gereğince aylık 500 TL yardım nafakasının davalı F. B.’dan alınarak davacı H.. B..’a verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Hükmün infaz edilebilir nitelikte açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde kurulması gerekir (HMK.m. 197/son). Mahkemece nihai hükümde birleşen nafaka davasına ilişkin ara karar gereği bağlanan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı olarak karar verilmiş, ancak iş bu talep sonucuna yönelik nihai bir karar verilmemiştir. Birleşen tedbir nafakasına ilişkin olarak tedbir nafakasının kimden tahsil edileceği kararda açıkça belirtilmemiştir. Verilen kararın bu haliyle infaz olanağı yoktur. Bu bakımdan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/2-3 ve 297/2. maddelerine uygun şekilde hüküm kurulmak üzere bozma kararı vermek gerekmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı lehine takdir edilen yardım nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterileni sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.12.2015(Çrş.)