Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/754 E. 2015/15501 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/754
KARAR NO : 2015/15501
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden, davacı erkek tarafından ise, katılma yoluyla kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Yargılama aşamasında davacı baba yanında bulunan müşterek çocuklar lehine davalı kadına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece, velayetleri anneye bırakılan müşterek çocuklar ile baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali” ve “farklı şehirde oturmaları hali” için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Davacı babanın ……’da, davalı annenin ise, …/…’de oturduğu anlaşılmaktadır. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözeltildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça telep etmemişlerse, “ayrı şehir-aynı şehir” ayırımına gidilmesinin açıkca önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan “ayrı şehir-aynı şehir” ayrıma gidilmeksizin, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuklarında baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli müşterek çocukların yaşları itibari ile yatılı kalabilecekleri ve okul-bayram tatilleri de gözetilerek kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlere gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise, yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2015(Prş.)