Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/5048 E. 2015/18706 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5048
KARAR NO : 2015/18706
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından velayet, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 19.10.2015 (Pzt.)
Mahkemece, davacının açtığı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, müşterek çocuk 26.01.2010 doğumlu …’nün velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından velayet, ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi ve manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmiştir.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının, 24.01.2004 tarihinde dört yaşındaki çocuğunu işim var diyerek, davacının annesine bırakarak müşterek konuttan ayrıldığı ve başka bir şahısla birlikte yaşamaya başladığı, bir süre sonra bu şahıstan da ayrılarak ailesinin yanına döndüğü, daha sonra da çocuğunu almak veya onunla görüşmek için bir girişiminin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Müşterek çocuk yargılama sırasında da
davacı babanın yanında kalmaya devam etmiştir. Bu konuda mahkemece alınan psikolog raporunda da davacı babanın müşterek çocukla iyi bir iletişiminin bulunduğu, ancak çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve korunmasına ihtiyaç duyduğu gerekçesiyle velayetinin anneye verilmesinin uygun olacağı bildirilmiş, mahkemece de bu rapor esas alınarak çocuğun velayeti davalı anneye verilmiştir. Alınan raporda ve mahkemece karar tarihi itibariyle dahi çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olduğu kabul edildiği halde, davalı annenin haklı bir mazereti bulunmadan dört yaşındaki çocuğunu davacının annesine bırakıp ortak konutu terk etmesi ve uzun bir süre çocuğunu arayıp sormamasına ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Başka bir şahısla birlikte yaşamak amacıyla müşterek konutu terk ederken, hiçbir haklı mazereti bulunmadan dört yaşındaki müşterek çocuğunu davacı eşinin annesine bırakıp giden kadının bu davranışı velayet görevinin ağır bir ihmalidir. Çocuğun, annesi tarafından terk edilmesinden bu yana davacı babanın yanında bulunması ve bu süreç içerisinde babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirdiği de gözetilerek, velayetin davacı babaya verilmesi gerekirken davalı annesine verilmesi doğru olmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiğini düşündüğümüz için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.