Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/2010 E. 2015/6015 K. 30.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2010
KARAR NO : 2015/6015
KARAR TARİHİ : 30.03.2015

MAHKEMESİ : Çaycuma 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2013
ESAS-KARAR NO : 2013/134-2013/623

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ve iştirak nafakası yönünden, davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla manevi tazminat ve iştirak nafakası miktarı ile reddedilen nafaka istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK, md. 186/1), geçimine (TMK md. 185/3). malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). Davacı kadın 12.12.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında kendisi için tedbir nafakası isteğinde de bulunmuştur. Eşlerin birbirlerine karşı olan bakım, barınma, koruma ve gözetme yükümlülükleri sürekli yinelenen yükümlülükler olup, bu yükümlülük evlilik sona erinceye kadar devam eder. Bu nedenle tedbir nafakası isteğine yönelik talep, iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi karşı tarafın muvafakatını da gerektirmez. O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
3-Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır (HMK md.141). Davacı kadın, dava dilekçesinde yoksulluk nafakası isteğine yönelik bir talepte bulunmamış, 12.12.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında 400 TL yoksulluk nafakası talep etmiş, davalı erkek ise bu talebe muvafakatinin bulunmadığını açıklamıştır. Durum böyleyken davalının kendisi için talep ettiği yoksulluk nafakası isteği ile ilgili olarak “”karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde bu talepler ile ilgili “red” kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan tarafların temyizine konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.03.2015 (Pzt.)