Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/16477 E. 2015/16610 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16477
KARAR NO : 2015/16610
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı

Taraflar arasındaki “boşanma” ve “karşı boşanma” davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (…) tarafından; diğer taraf lehine hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatı, kendi manevi tazminat talebinin reddi ve hüküm altına alınan ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı (…) tarafından ise; kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle toplanan delillerle davacı-karşı davalı(nın) da kusurlu olduğu gerçekleşmiş ise de, davalı-karşı davacı(nın) boşanmaya sebep olan olaylarda daha fazla kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davaca(nın) daha fazla kusurlu olduğu gerçekleşmiş, mahkemece de “davalı-karşı davacı(nın) haksız eylemleriyle evliliği temelinden sarstığı” kabul edilmiştir. Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yönünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf yararına talebi halinde maddi tazminata hükmedilir (TMK.m.174/1). Davalı-karşı davacı, daha fazla kusurlu olduğuna göre lehine maddi tazminata hükmedilemez. Bu husus nazara alınmadan davalı-karşı davacı yararına, maddi tazminat niteliğinde destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Toplanan deliller, davalı-karşı davacı(ya) ait ziynet eşyalarının koca tarafından alınıp bozdurulduğunu kabule yeterli değildir. Davalı tanıklarının bu hususa ilişkin beyanları davalıdan duyduklarına dayanmaktadır. Davalıdan aktarılan beyanlar sabit kabul edilemez. Davacı-karşı davalı tanıkları ise, altınların davalı-karşı davacı(nın) annesinde olduğunu, annesinin takıları çantaya koyup götürdüğünü görgüye dayalı olarak ifade etmişlerdir. Tanıkların bu beyanlarını değerden düşürücü bir olgu ve delil bulunmamaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı(nın) ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
4-Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı(nın) daha fazla kusurlu olduğu gerçekleşmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylar diğer tarafın kişilik değerlerine saldırı niteliğindedir. O halde az kusurlu olan davacı-karşı davalı yararına Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi uyarınca uygun miktarda manevi tazminat tayin ve takdiri gerekirken, bu yön nazara alınmadan isteğin reddi usul ve kanuna aykırıdır.
5-Davalı-karşı davacı(nın) karşı boşanma davası da kabul edildiğine göre, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı yararına, boşanma davasının kabulü sebebiyle maktu vekalet ücreti tayini gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle davacı-karşı davalı yararına, (5.) bentte gösterilen sebeple de davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, (3.) bentteki bozma sebebine göre, davalı-karşı davacı(nın) ziynetlerle ilgili vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.09.2015(Pzt.)