Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/16411 E. 2015/24601 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16411
KARAR NO : 2015/24601
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2015
NUMARASI : 2014/769-2015/189

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, dava dilekçesinde bir süre davalıyla birlikte yaşayıp daha sonra ayrıldıklarını bildirmiş, davalının yerleşim yeri adresine tebligat yapılmasını istemiştir. Davalıya dava dilekçesi, “gösterilen adresin” mernis adresi olduğu tebliğ zarfı üzerinde belirtilmek suretiyle, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre “adreste bulunmadığından” bahisle 20.01.2014 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Bu şekilde yapılan tebligat usulsüzdür. Sonradan yapılan ön inceleme duruşması tebliği de aynı usulle yapılmış tahkikat duruşması davalıya tebliğ edilmemiştir. Dava, davalının yokluğunda görülmüş ve karara bağlanmıştır.
Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Teb. K. m. 10/1). Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür. Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde tebligat kanunu 21/2 gereğince tebligatın yapılması; yapılan tebligatı usulsüz kılar (Teb. K. m. 10/2). Bu bakımdan dava dilekçesinin, tebligat zarfında mernis adresi olduğu belirtilmeksizin davalının adresine tebliğ için gönderilmesi, şayet tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanununun 10/2. maddesi uyarınca sistemdeki adresin bilinen son adres olduğu kabul edilerek buna göre tebligatın çıkarılması, bu şekilde davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeksizin hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkını (HMK m. 27) zedeleyen önemli bir usul hatası olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2015 (Pzt.)