Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/15030 E. 2015/15905 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15030
KARAR NO : 2015/15905
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, velayet, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, aleyhine hükmedilen manevi tazminat, yoksulluk ve tedbir nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuk … için takdir edilen iştirak nafakası ve müşterek çocuk … için takdir edilen iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece, davacı kadının kusurlu olduğu ve davalının da boşanmayı kabul ettiği anlaşıldığından tarafların boşanmasına karar verilmişse de, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurunun kanıtlanması gerekir. Davalının kusurlu bir davranışı ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olmuş ise de; boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bu husus bozma sebebi yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;
a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b) Dava dilekçesi davalıya 02.12.2013 günü tebliğ edilmiş, davalı süresinde (HMK.m. 127/1) cevap vermemiş, 03.02.2014 günlü dilekçesini aynı gün ön inceleme duruşması yapılırken mahkemeye sunmuştur. Davaya süresinde cevap vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılır (HMK.m.128) ve diğer tarafın kusurlu olduğuna yönelik bir vakıa ileri süremez ancak kötüye kullanılmadıkça onun ileri sürdüğü vakıaları çürütmeye yönelik delil bildirebilir. Davacı eşin ön inceleme duruşmasında savunmanın genişletilmesine yönelik açık muvafakatıda bulunmamaktadır.
Bu durumda davalı, süresinden sonra ön inceleme duruşmasında verdiği dilekçesiyle, davacı kadının sadakatsizliğine dayanamaz ve bu durumun ispatına yönelik delil ibraz edemez, tanık dinletemez. Tarafların bundan başka bir kusurlu davranışı da tespit edilmemiştir. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekmektedir. Davacı kadının başka bir kusuru da kanıtlanamadığına görc davalı yararına manevi tazminata (TMK.md.l 74/1-2) hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. (b) bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2. (a) bedinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçoğunluğuyla karar verildi. 15.09.2015(Salı)

(Muhalif)

KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle, kanuna uygun sebeplere ve özellikle davaya süresinde cevap verilmemiş olmasının, davalının tahkikatın başına kadar delil bildirme hakkını ortadan kaldırmayacağına ve toplanan diğer deliller karşısında tanık olarak dinlenen müşterek çocuk …’ın çekilme hakkının hatırlatılmamış olmasının sonuca etkili bulunmamasına (HMK.m.428/son) göre, davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasın gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına iştirak etmiyorum.