Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/14243 E. 2015/17284 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14243
KARAR NO : 2015/17284
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Adana 6. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2015
NUMARASI : 2015/154-2015/318

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, Adana 8. Aile Mahkemesince boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuğun velayetinin davalı (anneye) bırakıldığını ve çocukla kendisi arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak bu kararın temyiz edilmesi sebebiyle Yargıtay’da olduğunu, davalının, karar kesinleşmediği için çocuğu ile görüşmesine engel olduğunu ve görüştürmediğini ileri sürerek, boşanmaya ilişkin ilam Yargıtay’dan dönünceye kadar geçerli olmak üzere çocuğun velayetinin geçici bir süre için kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği taktirde boşanma kararı kesinleşinceye kadar çocukla tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istemiş; mahkemece; “boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenlemenin henüz kesinleşmediği, derdest olduğu” belirtilerek, istek derdestlik sebebiyle usulden reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacı, boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme kesinleşinceye kadar, çocuğun velayetinin geçici olarak kendisine verilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde boşanma dosyasının temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar geçerli olmak üzere çocuğu ile tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istediğine göre, talep tedbire ilişkindir. Tedbire ilişkin bir talep bakımından ise, boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme “derdestliğe” esas alınamaz. Çünkü tedbir, geçici bir hukuki koruma niteliğinde olup, davanın esasıyla ilgili değildir. Bu bakımdan tedbir talebinin derdest dava gerekçe gösterilerek usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, taraflar arasındaki boşanma davası henüz kesinleşmediğine göre, bu dava ile ilgili bir tedbir talebinin de asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilmesi gerekir. (HMK. m. 390) Ancak, bu mahkeme, geçici hukuki koruma talebinin haklı olup olmadığını inceleyip değerlendirebilir. Asıl boşanma davasının görüldüğü mahkemenin, nihai karar vermekle davadan elini çekmiş olması, verilen karar kesinleşinceye kadar geçici hukuki korumaya ilişkin bir talebi incelemesine ve bu talep hakkında karar vermesine engel teşkil etmez. Bu bakımdan görülmekte olan bir dava mevcut olduğuna göre, bu dava ile ilgili tedbir isteğinin de asıl davaya bakan mahkemece inceleneceği nazara alınarak, bu yönde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile usulden red kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebaeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2015 (Pzt.)