YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1242
KARAR NO : 2015/15172
KARAR TARİHİ : 09.09.2015
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma – Ziynet ve Eşya Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve maddi tazminat yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, maddi tazminatın miktarı, manevi tazminat ile ziynet ve eşya isteklerinin reddi, vekalet ücreti ve harç yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar ve maddi tazminata ilişkin temyiz itirazları yersizdir.
2- Davalı-davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Toplanan delillerden davacı-davalı kocanın mahkemece belirlenen kusurlu eylemleri yanında eşine hakarette bulunduğu ve annesinin eşini aşağılamalarına sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı-davalı kocanın bu eylemleri davalı-davacı kadının kişilik haklarını zedeleyecek niteliktedir. Mahkemece davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi uyarınca talep etmiş olduğu manevi tazminat isteğinin şartları oluştuğu nazara alınarak uygun bir miktar manevi tazminata (TMK. Mad. 174/2) hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddi doğru olmamıştır.
b-Davalı-davacı kadın kocasının, kayınpederi ve tanık … ile birlikte götürülüp baba evine bırakıldığını, ziynetlerinin kocasında kaldığını beyanla düğününde kendisine hediye edilmiş olan ziynetlerinin iadesini talep etmiştir. Ziynetlerin kadın tarafından eşine iade edilmemek üzere bağışlandığı ispat edilemediği müddetçe kadına iadesi gerekir. Tanık beyanlarından erkeğin adı geçen şahıslarla birlikte kadını getirip baba evine bıraktığı ve kadının talep etmiş olduğu ziynetlerinin müşterek konutta kaldığı ispatlanmıştır. Davacı-davalı erkekde bu ziynetlerin kendisine iade edilmemek üzere bağışlandığını da iddia etmediğine göre ziynetlerin davalı-davacı kadına iadesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
c-Davalı-davacı kadın 21.10.2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile müşterek konutta kalan çeyiz eşyalarının kendisine iadesini talep etmiştir. Bu istek ayrı harca tabi olan bağımsız bir istektir. Başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm istekleri kapsar. Bu taleple ilgili; eşyaların vasıf ve değerlerleriyle birlikte tereddüde yer kalmayacak şekilde açıklattırılması, bildirilecek değer üzerinden davalı-davacı kadına nispi peşin harcın tamamlattırılması (Harçlar Kan. md. 30-32), harç tamamlandığı taktirde yargılamaya devam ile işin esasının incelenmesi, harç tamamlanmadığı taktirde ise Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca hareket edilmesi gerekirken peşin harç noksanlığı tamamlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUC:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davalı-davacı kadının ziynetler üzerinden hesaplanmış olan harç ile vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan davacı-davalı erkeğin tüm temyiz itirazları ile davalı-davacı kadının, erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar ve maddi tazminata ilişkin bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın….’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran …’ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2015 (Çrş.)