Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/12043 E. 2015/16623 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12043
KARAR NO : 2015/16623
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından kusur belirlemesi ve diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkemece verilen boşanma kararı Türkiye’de tanındığına göre, yabancı ilamın kesin hüküm etkisinin yabancı mahkemece verilen kararın kesinleşmesi anında hüküm ve sonuç doğuracağına (5718 s. MÖHUK. md. 59), dolayısıyla tarafların müşterek çocuğu için dava tarihinden (25.02.2013) geçerli olmak üzere ergin olduğu tarihe kadar tayin edilen nafakanın, tedbir değil, iştirak nafakası olduğunun ve tazminata esas alınan davalının kusurlu tutum ve davranışının, yabancı mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra değil, öncesine ait bulunduğunun tanık beyanından anlaşılmasına göre davalının bu yönlere ilişkin temyiz itizaları yerinde görülmediği gibi, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Türkiye’de tanınmasına karar verilen tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararı, 29.09.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Tanınan yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ve sonuç doğurur (5718 s. MÖHUK. md. 59). Bu ilkenin tabi sonucu olarak taraflar, tanıma kararının kesinleştiği anda değil, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte boşanmış sayılırlar. Durum böyle olunca eşlerin birbirlerine karşı evlilik birliğinden doğan bakım yükümlülükleri de boşanmanın kesinleşmesiyle kendiğinden ortadan kalkar. Böyle bir durumda da davacı yararına Türk Medeni Kanununun 169’uncu maddesine göre tedbir nafakası tayin edilemez. Bu husus nazara alınmadan davacı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.09.2015 (Pzt.)