Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2015/11371 E. 2015/12760 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11371
KARAR NO : 2015/12760
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasaya Göre Koruma Kararı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kurum, korunmaya muhtaç olan küçük 22,11.1999 doğumlu … hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5-1 (c) maddeleri uyarınca bakım tedbiri kararı verilmesini istemiş, mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü veleyet hakkını anneyle birlikte ortak kullanan baba … temyiz etmiştir.
Küçüğün velayeti anne ve babadadır. Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında, Kanunda öngörülen tedbirlerin alınması, küçüğün haklarına etkili olduğu gibi, yasal temsilcilerinin haklarına da etkilidir. Bu bakımdan davanın küçüğün yasal temsilcisi olan ve velayet kendisinde olan anne ve babaya husumet yöneltilerek görülmesi, göstermesi halinde onların da delillerinin toplanması gerekir. Mahkemece küçüğün velayet hakkına sahip olan anne ve babasına hukuki dinlenilme hakkı (HMK.md.27) çerçevesinde delillerinin sorulması ve gösterdiği takdirde usulünce toplanıp, gerektiğinde uzman bilirkişilerden görüş alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken duruşma açılmadan ve ilgililere tebliğ yapılmadan evrak üzerinde, yasal temsilcinin savunma haklarının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 16.06.2015 (Salı.)

KARŞI OY YAZISI

Çocuk hakkında sadece tedbir kararı alınmıştır. Bu karar yanında, mahkemece velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar verilmemiş olduğuna göre, duruşma açılmaksızın karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Çünkü, 5395 sayılı Kanun, koruyucu ve destekleyici tedbir kararları yanında mahkeme, yukardaki hususlarda da karar verecek ise duruşma yapılmasını öngörmektedir. Sadece koruyucu ve destekleyici tedbir karar alınmış ise, bunun duruşma yapılmaksızın verilmesi yasal olarak mümkündür. (5395 s. ÇKK. m. 13/1) Bu bakımdan, sayın çoğunluğun, somut olayın özelliğini dikkate almadan “duruşmasız inceleme yapılamaz” şeklindeki genel nitelikteki görüşüne katılma olanağı yoktur.
Öte yandan iş, çekişmesiz yargı işidir (6100 s. HMK. m. 382/2-b-18) Çekişmesiz yargı işlerinde küçüğün yasal temsilcisi “ilgili” sıfatıyla mahkemeye davet edilebilir ise de, “davalı” sıfatı bulunmadığından, bunlara husumet yöneltilmesi zorunluluğu da bulunmamaktadır. Bu itibarla sayın çoğunluk görüşüne açıklanan yönlerden katılamıyorum. 16.06.2015