Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2014/6132 E. 2014/8201 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6132
KARAR NO : 2014/8201
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ :Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi
TARİHİ :18.09.2012
NUMARASI :Esas No:2011/1091 Karar No:2012/733

Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 11.12.2013 gün ve 2529-29329 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle, taşınmazın mülkiyetini davalı koca M.. B..’dan satış suretiyle devralan davalı M.. K.. ve ondan devralan davalı M.. G..’ün bu taşınmazın aile konutu olduğunu bilerek hakaret ettiklerinin dosya kapsamıyla sabit bulunmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle de; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da, idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu yolla hesaplanan 227.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 52.40 TL. ilam harcının karar düzeltme talebinde bulunana yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi.07.04.2014(Pzt.)

KARŞI OY YAZISI

Dava konusu taşınmazın “aile konutu” olarak özgülendiği tartışmasızdır. Konut üzerinde hak sahibi olan kocanın konutun kaybı sonucunu doğuran tasarruf işlemi, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. (TMK.m.194/1) Rızası gereken eşin bu rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizlik, kesin hükümsüzlük niteliğinde olmayıp, askıda geçersizliktir. Hak sahibi olan koca, bu taşınmazı 26.04.2011 tarihinde davalı M.. K..’ya satmış, devralan Mehmet de bundan altı ay sonra 25.11.2011 tarihinde diğer davalı Muhammet’e satmıştır. Konutu ilk devralan M.. K.. ile bu kişiden devralan Muhammet arasındaki tasarruf işlemi, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi kapsamı dışındadır. Son devralan Muhammet, bu yeri kendisine devreden M.. K..’nın üzerindeki tescilin, hukuki sebepten yoksun (yolsuz) tescil olduğunu biliyor olsa bile, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı ileri sürme hakkı, böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimseye aittir. (TMK.m.1024/3) Davacının taşınmaz üzerinde ayni hakkı mevcut olmayıp, o ilk devre kanundan dolayı rızası gereken kişi durumundadır. İşleme rıza verme hakkı ise, ayni bir hak niteliğinde değildir. Bu bakımdan davacının taşınmazı son devralana karşı iptal ve tescil isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu husus nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Davalıların karar düzeltme talebinin kabulü ile onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekir. Bu sebeple sayın çoğunluğa katılmıyoruz.