Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2014/27814 E. 2015/103 K. 12.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27814
KARAR NO : 2015/103
KARAR TARİHİ : 12.01.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından tamamına yönelik olarak; davacı tarafından ise lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası ile tedbir nafakası ve bunun kaldırılmasına ilişkin karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, kişilik haklarına yapılan saldırının nitelik ve derecesine, paranın alım gücüne göre, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununu 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat tayini gerekir. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
3-İlk hükümle davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250 TL tedbir nafakası takdir ve tayin edilmiş, ilk hüküm davalı tarafından temyiz edilmemiş, davacının temyizi üzerine “davalının eşini tehdit ettiği, bu sebeple boşanma davasının kabulü gerektiğinden” bahisle bozulmuştur. İlk hükümle tayin edilen tedbir nafakası davalı tarafından temyiz edilmediğine göre, tedbir nafakasının gerekliliği ve miktarı bakımından davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nafaka, “geçici” niteliği gereği tayinini gerekli kılan sebeplerin ortadan kalkması durumunda kuşkusuz kaldırılabilir ise de, davacı yararına oluşan usulü kazanılmış hak ihlal edilemez. Bu husus nazara alınmadan, tedbir nafakasının “dava tarihinden” geçerli olacak şekilde kaldırılması doğru bulunmamıştır. .
4-Davacı, dava dilekçesinde maddi tazminat ve yoksulluk nafakasıyla ilgili bir talepte bulunmamış, bozmadan sonra maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talep etmiştir. İşin esasıyla ilgili yapılan bir bozmadan sonra boşanmanın fer’isi niteliğindeki maddi tazminat ve yoksulluk nafakası, bu taleplerle ilgili harç yatırılması halinde incelenebilir. Bu bakımdan davacının bu taleplerinin mahkemece nazara alınmaması doğru ise de, bu hususta davacı aleyhine “kesin hüküm” oluşturacak şekilde ret kararı değil, hüküm tesisine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple davalı yararına, (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle de davacı yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.01.2015 (Pzt.)