YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24533
KARAR NO : 2015/7732
KARAR TARİHİ : 16.04.2015
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması (TMK.md. 145/4) sebebiyle mutlak butlan evliliğin iptali isteğidir.
Davalılar, evlenmeye engel teşkil edecek derece yakın hısım olmadıkları ve bu duruma yol açan nüfus sicilindeki kayıtların hatalı olduğunu savunmuştur. Mahkemece, 08.07.2010 tarihli oturumda “davalılara nüfus kayıtlarını düzeltmek için süre verilmesine, bu konuda dava açtıklarında mahkemeye bilgi verilmesine” denilmiş, 23.11.2010 tarihli celsede de verilen sürede nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılmadığından, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiştir. Davalılara verilen mehil, ara kararının yerine getirilme süresi ve ara kararının yerine getirilmemesinin hukuki sonuçları açıkça hatırlatılmadığından hukuki sonuç doğurmaz. Nüfus kayıtlarının tutulması kamu düzenine ilişkin olduğundan (Y2HD, 21.10.2004, 10698-12317) mahkemece, davalılara usulüne uygun şekilde nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açmak üzere süre verilip, sonucu beklenmeden, eksik inceleme ile evliliğin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 16.04.2015 (Per.)
KARŞI OY YAZISI
Dava, davalı eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması (MK. md. 145/4) sebebiyle evliliğin iptali istemine ilişkin olup Cumhuriyet savcısı tarafından davaname ile açılmıştır. Davalılar aralarında evlenmeye engel teşkil edecek hısımlık ilişkisi bulunmadığını, nüfus kayıtlarının hatalı olduğunu bildirmişlerdir. Mahkeme tarafından davalılara nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açmak üzere süre verilmiş ancak davalılar verilen sürede nüfus kaydının düzeltilmesi yönünde bir dava açıp mahkemeye bildirmedikleri gibi daha sonrada bu yönde bir dava açtıklarına dair bir beyanda bulunmamışlardır.
“Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir” (HMK.md.165).
Kanunun bu düzenlemesi karşısında verilen süre içerisinde ve tahkikat sonuçlanıncaya kadar nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açmayan davalılar aralarında evlenmeye engel teşkil edecek derecede hısımlık ilişkisinin bulunduğuna dair savunmalarından vaçgeçmiş sayılmalıdır. Bu sebeple mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından hükmün onanmasını gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.