Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2014/20684 E. 2015/5494 K. 24.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20684
KARAR NO : 2015/5494
KARAR TARİHİ : 24.03.2015

MAHKEMESİ :Aydın 1. Aile Mahkemesi
TARİHİ :06.05.2014
NUMARASI :Esas no:2011/1609 Karar no:2014/215

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, lehine hükmolunan manevi tazminatın miktarı ve maddi tazminat talebi yönünden, davalı kadın tarafından ise; hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60’ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere maddi tazminat yönünden oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.24.03.2015(Salı)

KARŞI OY YAZISI

Mahkemece, davacı (koca)’nın maddi tazminat talebi hakkında “ön inceleme aşamasından sonra istendiği, diğer tarafın açık muvafakatının bulunmadığı” gerekçesiyle karar verilmemiştir. Oysa, boşanmaya bağlı fer’isi niteliğindeki tazminat ve nafaka istekleri, boşanma davasının yerel mahkemedeki yargılaması sırasında ve temyizden önceki safhada tahkikat sona erinceye kadar, herhangi bir harca tabi olmaksızın ileri sürülebilir. Yeter ki, bu taleplerle ilgili diğer tarafa savunma hakkı tanınmış olsun. Bu talepler iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi sayılamaz. Dolayısıyla bununla ilgili yasağa da takılmaz. Bu bakımdan davacı (koca)’nın madddi tazminat talebinin esasıyla ilgili toplanan deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Sayın çoğunluk görüşüne bu yönden iştirak etmiyorum.