Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2014/16306 E. 2015/465 K. 15.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16306
KARAR NO : 2015/465
KARAR TARİHİ : 15.01.2015

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi ile davalı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı (kadın) tarafından ise; temyize cevap dilekçesiyle (katılma yoluyla) tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesinde yer alan “fiili ayrılığa” dayandığı ve hükmün gerekçesinde bu maddede gösterilen boşanma sebebinin gerçekleştiği kabul edildiği halde, hüküm sonucunda boşanmanın yasal dayanağı olarak bu madde yerine, yasanın 166/1 maddesinin gösterilmesi doğru değil ise de, sonuçta boşanmaya karar verilmiş olduğuna göre bu yanlışlığın sonuca etkili bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece, yoksulluk nafakası artırılırken “dava tarihinin” esas alındığı görülmektedir. Oysa yoksulluk nafakası, boşanma kararı ile hükmedildiğine göre, boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade eder. Artış da yoksulluk nafakasına ilişkin hükmün kesinleşmesini takip eden bir yıldan sonrası için geçerli olur. Bu husus nazara alınmadan artışla ilgili hükmün infazında duraksamaya yol açacak şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple davalı yararına, (3.) bentte gösterilen sebeple de davacı yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.01.2015(Prş.)