Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2014/1595 E. 2014/9500 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1595
KARAR NO : 2014/9500
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ :İstanbul 6. Aile Mahkemesi
TARİHİ :22.10.2013
NUMARASI :Esas no:2013/417 Karar no:2013/650

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, dava dilekçesi ve duruşma gününü gösterir davetiyenin davalı kadına Tebligat Kanunu 25/a maddesine uygun tebliğ edildiği ve tebliğde bir usulsüzlük bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.21.04.2014(Pzt.)

KARŞI OY YAZISI

Yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmi belgelerin, Türkiye’de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından onaylanmasına bağlıdır. Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası sözleşmelerin yabancı resmi belgelerin tasdiki ile ilgili hükümleri saklıdır. (HMK. m. 224)
Tanınması talep edilen yabancı mahkeme kararı, verildiği devletin yetkili makamının veya o yerdeki Türk konsolosluk makamının onayını taşımamaktadır. Belgede 5.Ekim. 1961 tarihli “Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılmasına İlişkin Lahey Sözleşmesi” hükümleri uyarınca apostil (tasdik şerhi) de mevcut değildir. Tanınması istenen yabancı mahkeme kararının dosyaya sunulan örneğinin “kararın aslı” olduğu, bizzat belge veya buna ekli kağıt üzerinde “apostil” mevcutsa kabul edilir. Apostilin bulunmaması sunulan belgenin güvenilirliğini ortadan kaldırır. Belgede, verildiği devlet makamlarının
veya o yerdeki Türk konsolosluk makamının onayı da bulunmadığına göre, bu belgenin Türkiye’de “resmi belge” vasfını taşıdığı kabul edilemez. Bu bakımdan, davacıdan, ya “apostili” ihtiva eden belge istenmeli veya verildiği devletin yetkili makamlarının veya o yerdeki Türk konsolosluk makamının onayını taşıyan yabancı ilam istenmeli, bu usulü eksiklik giderildikten sonra işin esası incelenmelidir. Bu husus nazara alınmadan resmi belge vasfını taşımayan belgenin tanımaya esas alınmasını doğru bulmuyorum. Bu bakımdan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
İşin müzakeresinden ve kararın oluşumundan sonra üyelerden …, 28.04.2014 günü ölümü sebebiyle kararı imzalaması mümkün olmamıştır (HMK.m.299).06.05.2014