Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2014/13759 E. 2014/24706 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13759
KARAR NO : 2014/24706
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ :İzmir 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ :10.04.2014
NUMARASI :Esas no:2012/877 Karar no:2014/332

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı (koca)’nın tanıklarının adreslerini bildirmediği, delil avansı yatırmadığı ve duruşmaları takip etmediğinden, tanıklarının dinlenmemesinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240/3. maddesine uygun olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 04.12.2014 (Prş.)

KARŞI OY YAZISI
Davalı, süresi içinde cevap müddetinin uzatılmasını istemiş, mahkemece bu talep yerinde görülmüş, cevap müddeti 05.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere on beş gün uzatılmıştır. Davalı, uzatılan süre içinde verdiği 20.12.2012 tarihli cevap dilekçesinde, “dava ile ilgili olan tanıklarını ikinci cevap dilekçesinde bildireceğini” ifade etmiştir. Davacının “cevaba cevap dilekçesi” davalıya tebliğ edilememiştir. Bundan sonra davalıya yapılan bir tebligat bulunmamaktadır. 18.6.2013 günü icra edilen ön inceleme duruşması da tebliğ edilememiştir. Davalıya 11.3.2013 tarihinde tebliğ edilen davetiye üzerine yazılmış olan uyarı, delillerini bildirmesine ilişkin olmayıp, Usulün 194/1-2. maddesi uyarınca “somutlaştırma yükü”ne ilişkindir. Delil bildirilmeden, “hangi delilin hangi vakıa için gösterildiğini bildirmesi” davalıdan beklenemez. Davacının cevaba cevap dilekçesi davalıya tebliği edilmeden, davalıya ikinci cevap hakkı tanınmadan ön inceleme duruşmasının icrası ve bu duruşmaya davalının davet edilmemiş olması, usule aykırıdır. Sonradan davalının tahkikat duruşmasına “mernis adresine” çıkartılan davetiye ile davet edilmiş ve gelmemiş olması, bu aşamadan önceki yargılama safhalarında davalıya tanınan yasal hakları ortadan kaldırmaz. Bu bakımdan davalıya delil bildirme imkanın tanınmamış olması, hukuki dinlenilme hakkını (HMK m. 27) zedeleyen önemli bir usul hatasıdır. Hukuki dinlenilme hakkı tanınmadan davalının yokluğunda hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk kararına iştirak etmiyorum.