Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2014/10558 E. 2015/2590 K. 24.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10558
KARAR NO : 2015/2590
KARAR TARİHİ : 24.02.2015

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından; kocanın birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi, menfi tespit davası ile ilgili olarak hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.02.2015 günü temyiz eden davacı-karşı davalı S.. G.. ve karşı taraf davalı-karşı davacı M.. G.. ile vekilleri gelmediler. Davacı-karşı davalı S.. G.. adına çıkarılan tebligatın adres yetersizliğinden bila tebliğ iade edildiği ve tebligatın dosyada belirtilen adrese çıkarıldığı anlaşıldı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı erkek eşin birleştirilen davası Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal sebebine dayalıdır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir davası bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan bir boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ( HMK m. 26/1). Davalı-karşı davacı erkek eşin delillerinin zina nedenine dayalı dava çerçevesinde değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır (TMK m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-davalı kadın eş yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
3-Davacı-karşı davalı kadın eşin maddi tazminat talebi, ev alması için erkek eşe gönderdiğini iddia ettiği 73.550 TL’ye ilişkindir. Bu istek, boşanmanın eki niteliğindeki maddi tazminat (TMK m. 174/1) olmadığından ayrıca nisbi harca tabidir. Başvurma harcı yatırılmıştır. Peşin alınması gereken nispi harç ikmal edilmeden (Harçlar Kanunu m. 30- 32) ve görev hususu da düşünülmeden yazılı şekilde kesin hüküm oluşturacak şekilde tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacı-karşı davalı kadın eş, dava dilekçesinde, şantaj ve tehdit yoluyla imzalatılan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Kadın eşin menfi tespit niteliğindeki bu talebi nisbi harca tabidir. Başvurma harcı yatırılmıştır. Peşin alınması gereken nispi harç ikmal edilip, görev hususu da düşünülerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu talep hakkında hüküm tesis edilmemiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1, 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle, kocanın birleşen boşanma davası, tedbir nafakası, para alacağı ve menfi tespit davası yönlerinden BOZULMASINA, bozma sebebine göre kusur tespiti, manevi tazminat, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.02.2015 (Salı)