Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2012/8899 E. 2013/3450 K. 13.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8899
KARAR NO : 2013/3450
KARAR TARİHİ : 13.02.2013

MAHKEMESİ :İncirliova Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :11.01.2012
NUMARASI :Esas no:2011/423 Karar no:2012/13

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Talep, Türk Medeni Kanununun 360. maddesi ve Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi uyarınca “çocuk mallarının korunması” kapsamında sağ kalan eş olarak çocuğun velayetini tek başına üstlenmek durumunda kalan veliye görev ve sorumluluklarıyla ilgili olarak yapılacak bildirime ilişkindir. Bildirime konu çocuk A.1996 doğumlu olup,babası İ.ile annesi K. 14.09.2010 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile birlikte velayeti babası İ.E.verilmiş; baba İsmail’de 24.11.2011 tarihinde ölmüştür. Çocuğun velayeti boşanma kararı ile eşlerden birine verilip, bu eşinde ölümüyle, velayet kendiliğinden sağ kalan diğer eşe geçmez. Böyle bir durumda; hakim kararıyla velayetin diğer eşe verilmesi veya velayetin sağ kalan eşe verilmesi uygun bulunmadığı taktirde; çocuğa vasi atanıncaya kadar velayet askıda kalır (TMK. md. 335/2, 337/2). Velayet kendisine bırakılan baba ölmüş olduğundan; küçük A.velayeti askıdadır. Hükmü temyiz eden anne K.D. velayet hakim kararıyla tekrar verilmediğinden; bu kişiye çocuk mallarıyla ilgili bildirimde bulunulması doğru olmamıştır. Ne var ki, çocuğun velayet durumu askıda olduğundan; velayet kendisinde olan babasının ölüm olayı velayet hakkı bakımından bir “durum değişikliği” olup; bu hal, velayet yönünden hakimin re’sen harekete geçmesi ve gerekli önlemleri alması için bir yasal sebep oluşturur (TMK. md. 183). Bu bakımdan, mahkemece durum değişikliği öğrenildiğine göre; anne Kadriye’den çocuğunun velayetini üstlenmek isteyip istemediğinin sorulması; üstlenmek istediği ve yasal bir engel bulunmadığı takdirde ise, kendisine velayeti tevdi eden bir karar verilmesi ve bu karar ile birlikte kendisine çocuk malvarlığıyla ilgili bildirimin de yapılması gerekir.Anne K. velayeti üstlenmek istemediği veya üstlenemeyecek durumda olduğu tespit edilir ise de; çocuğa yasal temsilci olarak bir vasi atanması için sulh mahkemesine ihbarda bulunulmasıyla (TMK. md. 404/2) yetinilmesi gerekeceğinden; çocuk malvarlığıyla ilgili bildirim yapılmasına gerek kalmaz ve böylece talebin konusu kalmayacağından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Belirtilen nedenlerle mahkemece açıklanan yönde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.02.2013 (Çar.)