YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6014
KARAR NO : 2012/10929
KARAR TARİHİ : 26.04.2012
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 28.12.2011 gün ve 2005-23861 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle davalı-davacı kadının 24.07.2009 tarihli karşı dava dilekçesinde boşanma yönünden bir talebinin bulunmadığı, karşı dava dilekçesindeki taleplerin, velayet, tedbir-iştirak nafakası ve tazminatlara yönelik olduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle de; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da, idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu yolla hesaplanan 203.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 43.90 TL. ilam harcının karar düzeltme talebinde bulunana yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi.26.04.2012 (Prş.)
(Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Davalı, 24.07.2009 tarihli cevap dilekçesinde “ karşı boşanma davası” açmış, bununla ilgili dava harcını da aynı tarihte mahkeme veznesine yatırmıştır. Cevap dilekçesinin “konu” bölümünde ve içeriğinde açıkça “karşı boşanma davası” ifadelerini kullanmış, sonuç bölümünde de “davacının davasının reddine, karşı davamızın kabulüne” demiştir. “karşı boşanma davası” başlığını taşıyan paragrafta vakıaların gösterilmediğinden hareketle karşı boşanma davası bulunmadığını söylemek olanağı yoktur. Mütekabil boşanma davası açılmış ve mevcuttur. Kaldı ki mahkeme de 26.02.2010 tarihli oturumda “asıl ve karşı boşanma davasına ilişkin” delil bildirmek üzere taraflara süre tanıdığına göre karşı boşanma davasının varlığını kabul etmiş ve tahkikatı buna göre yapmıştır. Hal böyleyken nihai kararda bu defa “karşı boşanma davasının bulunmadığını” kabul etmesi doğru değildir. O halde, davalı tarafından harcı verilerek açılmış bulunan karşı boşanma davasının esasıyla ilgili hüküm kurulması gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hüküm bu sebeple bozulmalı, bozma sebebine göre davalı-karşı davacının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmelidir. Davalının bu yöne değinen karar düzeltme talebi yerinde olup, kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.