Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2011/23275 E. 2012/959 K. 23.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/23275
KARAR NO : 2012/959
KARAR TARİHİ : 23.01.2012

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVALILAR :1-… 2- Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü
DAHİLİ DAVALILAR :… ve …
DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki
KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı

Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 19.09.2011 gün ve 23516-13464 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
Davacı, evlilik dışı doğan … ile kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, mahkemece “davacı ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun gelişimi açısından risk oluşturacağı gerekçesiyle” davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 19.09.2011 gün ve 2010/23516-2011/13464 sayılı kararı ile “çocukla istemde bulunan arasında hukuksal bir bağ mevcut olmadığı ve Türk Medeni Kanununun 323. maddesi koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle” mahkemenin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmıştır. Ancak, davacının kişisel ilişki kurulması istenen çocuğu Yüreğir Noterliğinin 07.08.2007 gün ve 15138 yevmiye sayılı tanıma senedi ile tanıdığı ve çocuğun davacının nüfusuna kaydedildiğinin ilk inceleme sırasında gözden kaçtığı anlaşılmış olup, davacının karar düzeltme isteği bu sebeple yerinde görüldüğünden kabulüne, Dairemizin 19.09.2011 gün 2010/23516-2011/13464 sayılı gerekçenin düzeltilmesi suretiyle onama kararın kaldırılmasına, hükmün mahkemenin gerekçesinde yer alan sebepler yerinde görüldüğünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca davacının karar düzeltme talebinin yukarıda gösterilen sebeple kabulüne, Dairemizin 19.09.2011 gün ve 2010/23516 esas, 2011/13464 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yerel mahkeme kararında gösterilen gerekçe usul ve yasaya uygun bulunduğundan ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, karar düzeltme talebinin kabulünde oybirliği, onamada oyçokluğuyla karar verildi.23.01.2012 (Pzt.)

(Muhalif)

KARŞI OY YAZISI

Davacı, çocuğu davadan önce 07.08.2007 tarihinde tanıdığına göre, çocukla arasında soybağı kurulmuştur (TMK.md.295). Diğer bir ifade ile davacı, çocuğun babasıdır. Çocuğun, davalılar Fatih ve Ayşe tarafından evlat edinilmiş olması, davacının çocuğuyla irs ilişkisini kesmez (TMK.md.314/5). Ana ve babasından veya bunlardan birinden ayrı yaşayan çocuk ile ana ve babası birbirleriyle düzenli şekilde kişisel ilişki kurmak ve sürdürmek hakkına sahiptirler. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararları gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3, Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/b). Kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkı, çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu gelişimi için tanınmıştır. Dosyada davacının, çocukla kişisel ilişki kurma hakkını amacına aykırı kullanacağına ilişkin veya babanın bu haktan yoksun kılınmasını gerektirir delil ve ciddi bir olgu yoktur. Bilirkişi “çocuğun yaşı itibarıyla özerk davranışlarda bulunacağı dönemde olduğunu, anne, baba ve aile kavramlarının açık olmaması sebebiyle karmaşa yaratacağını, kişisel ilişkinin zihinsel, psikolojik ve sosyal gelişimine zarar verebileceğinin düşünüldüğünü, bu bakımdan bu ilişkinin çocuğun psikolojik gelişimi açısından risk oluşturduğunu” bildirmektedir. Görüldüğü gibi rapor, nesnel delil ve olgulara dayalı değil, ihtimal ve varsayıma dayanmaktadır. Çocuktan evlat edinildiği gerçeğini gizlemek, ileride idrak çağına ulaştığında bunu öğrendiğinde daha derin psikolojik yıkıntıya uğramasına yol açabilir. O sebeple babanın açtığı kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin davanın reddedilmesini doğru bulmuyorum.