Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2010/481 E. 2010/11532 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/481
KARAR NO : 2010/11532
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :19.10.1994
NUMARASI :Esas no:1994/508 Karar no:1994/483
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dava, 2828 sayılı Kanununa göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkindir. Sözü edilen Kanun, korunmaya muhtaç çocukların, ergin oluncaya kadar, bu kanun hükümlerine göre kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp gözetilmeleri hususundaki tedbirin görevli ve yetkili mahkemece alınacağını hükme bağlamış (2828 s. K. m.22/1), görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğunu göstermemiştir. Kanunun 24. maddesi de, korunma kararı alınmasını gerektiren şartların ortadan kalkması halinde, kurum yetkililerinin önerisi üzerine mahkemece, çocuk ergin olmadan kaldırılabileceği gibi, ergin olduktan sonra da, çocuğun rızası alınmak şartıyla ve bu maddede gösterilen şartların varlığı halinde korunma kararının devamına karar verilebileceğini hükme bağlamıştır.
9.1.2003 tarihinde kabul edilen ve 18.1.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanununun 6. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi ise; görev alanına giren konularda, bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmi ya da özel sağlık kurumuna veya genel veya katma bütçeli daireler ve benzeri yerlere yerleştirmeye ilişkin tedbirin Aile Mahkemelerince alınacağını hükme bağlamıştır. 3.7.2005 tarihinde kabul edilen ve 15.7.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir kararı alma yetkisini çocuk mahkemelerine vermiş (5395 s. K. m.7/7), bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik de (R.G. 24.12.2006 ve 26386) “Mahkemenin”, müstakil çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemeleri ile suça sürüklenen çocuklar yönünden ceza mahkemelerini ifade ettiği belirtilmiştir. (Yönetmelik m.4/e)
Yukarda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümlerine göre, 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Kanununun yürürlüğe girmesiyle, 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi Aile Mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. İşin esasıyla ilgili karar vermek görevi, sonradan yürürlüğe giren yukarda bahsedilen kanunlarla değiştiğine göre, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Kabule göre de;
2828 sayılı Yasa uyarınca alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına yönelik istek, korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle de ilgilidir. Bu nedenle, davanın; hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa toplanıp, sözü edilen yasanın 24. ve müteakip maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulması gerekir. Olayda, korunma kararı, davalı kurumun başvurusu üzerine evrak üzerinde yapılan inceleme ile kaldırılmış, çocuğun yasal temsilcisine husumet yöneltilmediği gibi, karar da bunlara tebliğ edilmemiştir. Koruma altına alınmış olan çocuk daha sonra ergin olduğuna göre, o’na husumet yöneltilmeden gösterdiği taktirde delilleri toplanmadan karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Temyiz edilen kararın yukarda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.06.2010(Prş.)