Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2010/19758 E. 2011/20437 K. 01.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/19758
KARAR NO : 2011/20437
KARAR TARİHİ : 01.12.2011

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACI-DAVALI :…
DAVALI-DAVACI
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Davalı-davacı kadının temyizi yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında “Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin”, aynı maddenin (2.) fıkrasında da, “Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır.
Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa 09.07.2010 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) onbeş günlük süre geçtikten sonra 28.07.2010 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Ne var ki Aile Mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay’a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4.maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 k. sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple davalı-davacının temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davacı-karşılık davalının katılma yoluyla temyizine gelince;
Katılma yoluyla temyizin (HUMK.md. 433/2) incelenebilmesi için, süresinde yapılmış ve geçerli bir temyiz talebinin bulunması gerekir. Temyiz talebinde bulunan davalı-karşılık davacının bu talebi süresinde değilse, kendi süresini geçirmiş olan diğer taraf, buna vereceği cevap dilekçesiyle temyiz hakkı kazanamaz. Bu nedenle davacı-karşılık davalının katılma yoluyla temyiz isteğinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Davalı-karşı davacı (kadın)’ın temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple süre aşımı nedeniyle, davacı-karşılık davalı (koca)’nın katılma yoluyla temyiz dilekçesinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.01.12.2011 (Per.)