Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2009/21366 E. 2011/748 K. 24.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/21366
KARAR NO : 2011/748
KARAR TARİHİ : 24.01.2011

MAHKEMESİ :Mersin 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ :26.08.2009
NUMARASI :Esas no:2009/270 Karar no:2009/902

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davalının, küçüklerin evlat edinilmesinde “aracı kurum” olması nedeniyle temyizde hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek temyiz itirazlarının incelenmesi uygun görülmüştür.
Eşler; ancak birlikte evlat edinebilirler. Eşlerin en az “beş yıldan beri evli olmaları” veya “otuz yaşını doldurmuş bulunmaları” gerekir (TMK.md.306). Davacıların 16.11.2000 tarihinde evlendikleri, davanın 6.3.2009 tarihinde açıldığı, dava tarihine kadar evlilik süresinin beş yılı geçtiği anlaşılmaktadır. Bu durumda eşlerin (davacıların) birlikte evlat edinmelerine ilişkin yasal koşul (TMK.md.306) gerçekleşmiştir. Delillerin bu çerçevede değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yasa maddesinin yanlış yorumu sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere bozmada oybirliği sebebinde oyçokluğuyla karar verildi.24.01.2011 (Pzt)
KARŞI OY YAZISI
Eşler birlikte evlat edinme talebiyle dava açmışlar, mahkemece;eşlerden Mustafa’nın evlat edinme talebinin kabulüne, Şerife’nin evlat edinme isteğinin reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmemiş, kararı aracı kurum olan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu temyiz etmiştir. Temyiz, eşlerden birinin evlat edinmesine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırılığına ilişkindir.
Evli olanlar ancak birlikte evlat edinebilirler. (TMK.md.306/1-2) Diğerinin çocuğunu evlat edinme (TMK.md.306/3) dışında, evli kişinin bir küçüğü tek başına evlat edinmesine yasa izin vermemiştir. Evli olanların ancak birlikte evlat edinebileceklerine ilişkin kural, evlilik ilişkisi devam ettiği sürece evlat edinilecek küçüğün aile içine alınmasını ve bu yolla eşlerle küçük arasında doğal soybağına yakın bir soybağı ilişkisi kurarak, küçüğün yararının azami şekilde korunmasına öncelik vermek amacı taşımaktadır. (Anayasa Mahkemesinin 9.7.2009 tarihli 2004/38 esas 2009/108 karar sayılı kararı). Bu amaç ancak birlikte evlat edinme halinde gerçekleşebilir. Mahkemece “Şerife bakımından birlikte evlat edinmenin koşullarının oluşmadığı” kabul edilerek onun yönünden dava reddedildiğine göre, artık evli olan Mustafa’nın da küçüğü tek başına evlat edinmesine karar verilemez. Eşlerden biri bakımından birlikte evlat edinme koşullarının gerçekleşmemiş olması veya eşlerden biriyle ilgili bu sebeple verilen ret kararının, ilgilisi tarafından temyiz edilmemiş olması, diğerinin evlat edinmesine de mani olur veya diğeriyle ilgili verilen evlat edinme kararını, yasanın izin vermediği “evli kişinin tek başına evlat edinmesi sonucunu hasıl edeceğinden” hukuka aykırı kılar. Davacılar verilen kararı temyiz etmemişlerdir. Küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütmekle görevli davalı kurumun temyizi üzerine de, hüküm temyiz etmemiş olan Şerife lehine bozulamaz. Bu bakımdan, davacı Mustafa’nın evlat edinme talebinin kabulüne ilişkin karar hukuka aykırı olup, hüküm bu sebeple bozulmalıdır. Değerli çoğunluğun aracı kurumun temyizi üzerine tesis ettiği davanın Şerife yönünden de kabulü gerektiğine ilişkin bozma gerekçesine açıklanan sebeple katılmıyorum.